"ER RYAN’I KURTARMAK " FİLMİ

ABD 1998 yapımı ödüllü filmin kişisel değerlendirmesi

Temmuz 16, 2023 - 14:33
 0
"ER RYAN’I KURTARMAK "   FİLMİ

Yapımcı İki firma: DREAMWORKS PICTURES – PARAMOUNT PICTURES

PRODUCTİON : AMBLIN ENTERTAINMENT

1- (BÖLÜM 1)Oldukça milliyetçi bir görselle başlıyor: ABD Bayrağı….

2-Film siyah beyaz . Tarihini yansıtmak için. Belgesel havası katıyor. Sanki o zamandan kalma gerçek görüntüler fonda kullanılmış hissini yaratmak için. Başarılı da oluyoır bence.

3-6 Haziran 1944- 13 Hziran 1944 tarihlerinde bir haftalık bir süreyi aktarıyor.

4- (BÖLÜM 2)Günümüzden bir sahneye zoomlanıyoruz. Renklilikle bu verilmiş. Zor yürüyen yaşlı bir adamın adımları. Birkaç adım önden ilerlerken arkasında kadınlı,erkekli,çocuklu bir grup yürüyor. Osmanlıların erkek önde gider geleneğini hatırlatır tarzda. Amerikalı ya da başka milliyetten bir seyirciye neler hissettirdiğini ya da düşündürdüğünü bilmek isterdim, ama ben bir Türk olarak saygı, liderliği kabul, bağlılık olarak algılıyorum.

5-Arkadaki gruptan bir erkek fotoğraf makinasını kullanmasına odaklatılıyoruz. Arkadan geniş açıda yaşlı adamı mı yoksa karşıdaki rastgele görüntüyü mü çektiği ile ilgili merak uyandırıyor. Filmin olayı başlayacak mı?

6- Yürüyüş duruyor, yaşlı adamın ıslak bakışları titreyen dudakları onu çok duygusallaştıran bir manzara önünde olduğunu anlıyoruz : ABD Bayrağı…. Türk aklı ve gönlüyle düşünerek vatanseverlikle hemen empati kurabiliyoruz. Bu vatanını seven bir amca. Filmin isminden bir askerlik öyküsü bekliyoruz ama, İsimde de kurtarmak var, bu yaşlı adamın kurtaran mı, kurtarılan mı olduğu meçhul…

7-Duygusal yoğunluk müzikle birlikte artıyor, adam yürümeye başlıyor ve kadrajda tüm bedeni yürürken görüyoruz, Aniden bir haç silueti görüntüyü engelleyecek şekilde gözümüze sokuluyor. Mezar simgesi bir haç. Hem de yüzlerce. Burası bir şehitlik. İkinci mezar simgesi simon yıldızı anlıyoruz ki ölenler Hristiyan ve Yahudi.

8- Adam bir mezarın başında yığılarak çöküyor, ağlıyor. Bu esnada arkadaki gruptan “baba” seslenişi grubun aile fertleri olduğunu anlıyoruz. Aslında bu kuvvetle düşündürüldü ama, fotoğraf işi acaba basın da var, basın için yeni bir hamle, mesela önemli bir ziyaret mi gerçekleştiriliyor, sorusunu akla getirmişti. Ama adamın tepkileri gerçekten burayı ilk defa ziyaret ediyor hissini veriyor. Bu ABD de mi yoksa Fransa da mı bir şehitlik bilmiyoruz. Genel kültür sorusu… EVET ÖYLE.

9-MİKE M. MARTİNEZ ve RAY E. MC CLURE isimlerinin mezar taşları öne çıkıyor, net okuyacağımız kadar ekranda tutuluyor. Yani aklında tut bunlar filmin önemli karakterleri mesajı veriliyor.

10- (BÖLÜM 3)Ve film başlangıcını işaret eden yüze yaklaşan gittikçe gözlere odaklanan kamera. Atatürk kaşları ve gözlerini hatırlattı. Böyle defalarca izlediğim sahneler var. Fonda Atatürk’ün kaşları ve mavi gözleri ve savaş sahneleri. En çok da Çanakkale. Bence bu giriş bizden çalıntı. Bizdekiler de başka yerden aldıysa bilemem. Ama Atatürk öz be öz bizim. Mavi gözlerin etkililiğinde savaş sahneleri bu nedenle bence bizim icadımız.

11-3:48 dk. Ön Giriş sahneleri. Film platosuna aktarılıyoruz. Burası özel aranmış, bulunmuş, İrlanda da bir kumsal. Figuranlar hakiki İrlanda askeri. Normandiya’ya benzetilmiş. İki ay sürmüş çekim.

12-6 Haziran 1944 tarihi ekranda belirtiliyor. Bir belgesel havası verilmiş. Renk yine siyah beyaza yakın. Omaha sahili, Yeşil Sektör. Sahilde garip çarpı şekline benzeyen yapılar var. Dalgalar sahile sakince vuruyor, derken deniz ortasında bu sakinlik bitip askeri araç içinde miğferli askerler topluluklarını görüyoruz. Bunun bir savaş ortamı olduğu seyirciye kanıtlanıyor. Özelde bir asker veya bir araç dikkatinizi çekmemesi için kadraja birçok araç ve asker giriyor.

13- İlk özel temas; titreyen ve bir matarayı açan el. Bu daha sonra ana karakterimiz olacak yüzbaşıyı canlandıran TOM HANKS’tir. Korkudan titrediğini düşünürken ters köşe yapıyor yönetmen. Yüzünde korku ifadesi yok. Ağzına bir şey atıp çiğneyen bir asker görüyoruz. Büyük bir hamleden önce son hareketler. Deniz tutan askerler midesini boşaltıyor, sahile çıkartma yapıldığını araç sürücüsünden anlıyoruz. 30 saniye kaldığını belirtirken, komutanın eli titreyen adam olduğunu verdiği emirlerden anlıyoruz. Savaştayız, işte başlıyor.

14- Son hareketler Allah ‘a yönelme: İstavroz çıkaran ve haç öpen bir asker. İşte savaşın din, inanış kısmı da dahil edildi.”Bizim yanımızda ol Tanrım, bizi koru” Her askerin (Müslüman, Yahudi, Budist, Hristiyan…) duası bu. Hemen inanan kişiler olarak askerlerden ve ABD ordusundan yana taraf oluyoruz.

15-Kurşun yağmuru başladığında fışkıran kanı gösteriyor yönetmen seyirciye. Sanki savaşın içindeyiz. Vahşet olarak algılanan bu sahnelerin kesilmesi istenmiş, kabul edilmediği için film kimi ülkelerde gösterimi yasaklanmış.

16- Ateş açan düşman askerinin arkasından gözlem yaptırıyor yönetmen. Onlarla bağ kurmuyoruz. Onlar bizim de düşmanımız. Alman askerleri bunlar.

17- Su altı çekimleri de yapılmış. Kurşun, düşen silahlar, yaralanan ve ölen askerlerin dibe çöküşlerine tanık ediliyoruz. Bu sahneler bir kahranmanlık görüntüleri değil. Adeta can pazarı. Su altında da vuruluyor, arkadaşını kurtarma hamleleri bilinçsizce. Yine askeri mühimmattan kurtulma çabaları. Suda askeri botlarla adımlar. Etkilemesi üst seviyede. Suya batan çıkan adeta biziz. Kamerayı bizim gözlerimiz olarak düşünmüş yönetmen.

18- En etkili sahnelerden biri kopan bir bacağa tanık olmamız. 20-30 kadar gerçek ampute kullanılmış. Öyle olduğunu bilseniz bile havaya fırlayıp yere kanlar içinde bir bacak düştüğünü göstermek kolay bir çekim olmasa gerek.

19-Savaşın en kızgın anında sudan kıyıya ulaşan yüzbaşıyı insan haliyle görüyoruz. Dünyadan kopmuş, büyük bir şok ve sessizlik içinde, ağlayan birbirine yapışan askerleri, patlayan lav silahı ile yanan askerleri, kopan koluna rağmen yerden kolunu diğer sağlam eliyle alıp uzaklaşan askeri görüyor. Savaş bu insanlara ne yapıyor, düşüncesini okuyoruz yüzünden. Bir askerin kendisine seslenmesi ile olduğu yere dönüyor, kendine geliyor. “ Şimdi ne yapacağız efendim”

20- Etkili bir sahne daha, eli karnında, iç organları dışarı fırlamış sırtüstü yatan bir asker anne, anne, diye bağırıyor. Bir adamı yaralı çekiyor, güvenli bölgeye almak için. Arkasına dönüp baktığında adamın yarısı yok. Sahilde ilk tümsek arkasında büyük bir zayiata uğradıklarının farkındalığı replikler. Her birlikten bir kişi kalmış, komuta kademesi yok. Nerede olduklarını bilmiyorlar. Telsiz iletişimi için cümle kurduğu adamı çevirdiğinde yüzü yok parçalanmış. Kendisi telsizi alıyor, iletişim yok.

21-Askerce taktikler de öğreniyoruz. İlk şaşkınlık geçince biraraya gelen sağ kalanlar, ölü arkadaşlarının üzerinden, silah ve mühimmat toplamak gibi zorunlu ve acı işlere başlıyorlar.

22- Sıhhiyenin bu hengamede kanamayı durdurma müdaheleleri yapması büyüleyici ama inandırıcı değil. Güvenlik sorunu var, kanamayı durdurduğu hasta beyninden kurşun yiyip ölüyor. “Bir şans daha verebilirdiniz” isyanı çok romantik ve yapay. Keza yine omuzdan kurşun çıkarma sahnesi, çok çok komik. Sahne etkileyici ama, savaş gerçeği değil bence. Bundan sonra savaşa gidecek askerleri kandırmak için bu sahneler eklenmiş. Vurulursan sıhhiye her durumda seni kurtarmak için çabalar, mesajı veriyor. Bence bu çelişki. Savaş meydanında kendi güvenliği tehdit altında iken hiçbir komutan bu emri vermez. Nice canları kurtaracakları için önce kendi can emniyetleri sağlanır. (Dk.16.50)

23-Tekrar İLAH a bağlanma: Sniper, her atış öncesi duasını yapıyor, orduda Rahip olduğunu miğferdeki haç işaretinden anladığımız kişiler, ölmek üzere olanlara kapaklanmış günah çıkarttırıyor. Bir asker elinde tespih, annesinin yanına geri dönmesini sağlayacak yaradanına yalvarıyor. Arada asker esprileri seyirciyi bir an için gerginliğin zirvesinde nefes aldırıyor: “Annen bunu yaptığını bilseydi sana çok kızardı”.”Annemin sen olduğunu sanıyordum”

24- Sniper’ın vurduğu makinalı tüfekçi Alman asker önlerine yuvarlanırken kurşun yağmuruna tutulmasına memnun oluyoruz. İlk düşman askeri ile kurduğumuz bağ anlaşılmaz ve vahşice.

25-Nihayet sahilde kapana kısılan askerlere bir çıkış aralığı sağlanıyor. Derken iç bölgede de çatışma sürüyor. Mekanın siperlerle, tel örgüler ve askeri araçlarla savaş alanı inandırıcılığı mükemmel. Dezavantajlı durumdan eşitliğe bir geçiş var. Çünkü çıkartma yapan ABD askerleri artık siper alacak yerler buluyorlar. Mevzilerinden çıkan Alman askerlerini avlıyorlar. İçeri alana attıkları bomba zayıf. Aslında neden kapalı bir alana odaklaştırılıyoruz. Bir yeri ele geçirme adımlarına tek tek tanığız adeta. Biz bu küçük grubun bir askeriyiz. Orası denizden çıkartma yapan askerleri avlayan makinalı silahların konuşlandırıldığı en önemli kule. Meğer arkasını dolaşmışız. Ve imha ediyoruz. Çünkü sahilden son görüntü aleve verilişi, Aşağı düşen askerlere “bırakın yansınlar, ateş etmeyin” canavarlığını duyuyoruz. Düşmana çabuk ölüm yok. Acı çekerek ölsünler. Onlar insan mı?(Dk.23.17)

26- Ve siperden ellerini kaldırarak teslim olan Alman askerlerine kurşun yağmuru….Biz ya da savaşan tarafı olduğumuz askerler insan mı? Sıhhiye kan durdurup, kurşun çıkarmaya çalışıyor; ama düşman askeri bir yüktür esir alınamaz. Ne yaman çelişki?

27-Kamerada keskin hareketler, biz de o karmaşayı izliyoruz. Bir sağa bir sola ne olduğunu anlamadan anı kurtarma çabası…Çok iyi verilmiş.

28- Teslim olan askerlerin ne dediklerini anlamadığını söyleyen arkadaşına komiksi cevap “Yemek için ellerimi yıkadım” İğrenç espiri kategorisinde kalıyor. Bu askeri yandaş edinemem.

29- Bir bıçak “Hitler gençliği bıçağı” . Yahudi askere veriliyor:” Şimdi yahudi kesmeye çalışsın da görelim” diyen asker. Neye mesajı. 2. Dünya savaşının odağında Yahudileri yok etmek var mıydı gerçekten. Sonradan haberdar olundu toplama kamplarından. Savaş süresince gizlendi bu kamplar. Hitler bunun eleştirisinin olacağını bilerek yaptı. Ama ne yazık ki filmlerde bu merkeze konuyor. Bu yahudi askerin duygusal tepkisi aşırı. Arkadaşları onunla duygudaşlık ederken bizi de katmaya çalışıyor. Bu duygusallaşan askerin başka bir özelliğine odaklaştırılıyoruz. Fransa toprağından bir kutu torbasına gidiyor. Başka diyarların toprakları da var o torbada. Anlıyoruz ki, evini görmeden cephe cephe askerlikte dolaşmış bu zat.(Dk.26)

30-Tekrar sahnesi: Titreyerek matara açan el. “Ne manzara” sözü paylaşımı. Mavi gözlere zoomlanan kamera. Filmin başındaki o mavi gözler bu subay olabilir mi? Merak unsuru…

31-Deniz kırmızı. Çanakkaleyi hatırlatıyor bana. Çanakkale kutlamalarında bu filmden sahneler kullanabilirim. Ölü askerler, savaş başlangıcı gösterimi aynı sahilde. Tablo farklı. Savaşın yuttuğu insanlar, kan…Sadece insanlar ölmemiş, balıklar da ölmüş meğer. Ama bir askere kamera odaklanıyor. Yüzükoyun yatmış, sırtında adı yazıyor. Ryan…(27.49)

32-(BÖLÜM 4) Bir kadın yüzü. Haber merkezindeyiz. Kadın yüzleri artıyor. Daktilo yazan pek çok insan. Kalabalık bir işyeri. Pencere dışında üniformalı askerler görünüyor, dikkat çekici değil. Ve fonda bir ses. Yazıların ölen askerlerin ailelerine haber veren mektuplar olduğunu seslendirmeden anlıyoruz. Ve üst üste konan yazılı belgelerden….Beş arka arkaya oturan hanımlardan ikincisi, farklı demetlerden kağıtları çekip bir araya getiriyor. Telaşla subay amirin odasına girip konuşuyor. Biz camekandan görüntüye tanığız. Sözlere değil. Fonda yarım yarım mektuplardan pasajlar okunmaya devam edilliyor. Odadan odaya aktarılıp en son albaya geldiklerinde biz de yanlarında odaya giriyoruz. Konuyu nihayet öğreneceğiz.

33- Üç ayrı yerde ölen asker kardeşler. Konunun önemi o gün öğleden sonra anne hepsinin haberini birlikte alacak. Anneye eşlik ettiriliyoruz. Evde bulaşıkları yıkarken gelen arabayı farkediyor. “Hayırdır inşallah” aklından geçirdiği, büyük bir endişeyle kapıya yöneliyor. Bu gelenlerin kapı önünde anne tarafından karşılanması, bir asker ve bir rahibin inmesi ayaklarının bağını çözüyor. Evin otantikliği de önemli. Bol tül detayı. İşlemeli camlarda. Kadının elbisesi, şık, ayakkabıları, toplu saçı. Sıradan bir kadın değil. Ama tarla ortasında tek ev ve ahır. Belli ki çiftçi. Olmamış. Kıyafet çok özenli geldi. Hiçbir konuşma yok müzikle verilmiş. (Anne sahneleri 30. 43- 32.29)

34-Yüksek rütbede bir subayın yanındayız. ABD Kara kuvvetleri komutanı. Adam melek, ikinci komutan engel konuşması yapıyor. En küçük kardeş paraşütle bilinmeyen bir yere indirilmiş. Bulamayacaklarını, bilgi alamayacaklarını söylüyor. Abraham Lincoln mektubu devreye giriyor. Beş oğlunu da savaşta kaybetmiş bir anneye yazmış. “Çocuk yaşıyorsa, onu bulmak için birilerini gönderip kesinlikle onu oradan çıkaracağız” kararı veriyor.(35.30 dk.)

BU ROMANTİK KARAR ÜZERİNE KURULU FİLM. SAVAŞ BİNLERCE KİŞİYİ KAYBETTİREN BİR KÖTÜ OLAY. ANALAR AĞLIYOR. BİR ANNEYİ SEVİNDİRMENİN EN İYİ YOLU EVLADINI YAŞATMAK. ÜÇÜ ÖLMÜŞSE HİÇ DEĞİLSE BİRİ İLE TESELLİ ETMEK. KOCE DEVLET VE SAVAŞ KOMUTANLARI BUNUN İÇİN VARLAR…YERSEN…

35-(BÖLÜM 5) Omaha Sahili-Normandiya çıkartmasından 3 gün sonra. Yüzbaşı Miller, karargahta üst rütbeli subaya durum raporu veriyor. 35 ölü mü? Hayret. Esir 25. Başka bölüğe teslim edilmiş. Buna da hayret. Esir almayıp gördüklerini öldürdüler. Aslında insani bir savaş olmuş, biz ABD de oyalanırken.

36-(45.17 dk.) Görev Miller’a tebliğ ediliyor. Er Ryan’ı bulup evine göndermek. Ekibini seçiyor. Tercümanı ölmüş, Sakar birini Fr. Ve Alm. Bilen ama hiç silah kullanmamış birini yanına alıyor. Yolda yeni grup üyesinin pek sempatik karşılanmadığını terslemelerden öğreniyoruz. Bu süreç yola çıkılıp görev hakkında kritikte bulunan ekip üyelerinin sorgulamaları bizi de ilgilendiriyor. Bir kişi için 7 kişi feda edilmeli mi? Bu bir anne hizmeti. Herkesin annesi var. Sızlanmaları dinliyor, ona göre astlara sızlanılmaz, o da üstlerine sızlanacaktır. Ama kabul etse ki yanındaki bir binbaşı, ne söylerdi, soruluyor. Tam bir asker gibi cevap veriyor. Emir verilir sorgulanmaz, yerine getirilir. Arazide etrafı kolaçan ederek ilerliyorlar. Sniper olan asker yerinin Hitler’e yakın olması halinde görevi anlamlı buluyor. Bir diğeri Er Ryan kadar değerli olduklarını söylüyor. Yağmuru bir yaprağa damla düşerken yakalamak bir film kamerası planlı çekimi olamaz diye düşündüm. İşini çok seven kamereman boş vaktinde bunu çekmiş. Görüntü yönetmeni de beğenip filme montajlamış. Başka bir varsayım da belgesel tadındaki filmin bu havasını perçinlemek için bilinçli yapıldığı yönünde. Yağmur damlaları sesi ile kurşun yağmuru sesi arasında paralellik kuruluyor. İyice şüphelenmeye başladım. Yönetmen Spilberg Türk anlambilimini, Çanakkale savaşını, Mehmet Akif’in şiirini biliyor olmalı.

37-Grup bir yerleşim yerinde kurşun sesleri uçuşan bir yere varıyor. Siviller kaçmakta, ABD askerleri mevzi almaktadır. Yarısını o askerlerin yanına gönderen yüzbaşı kendilerini destek kuvveti sanan komutana Er Ryan için geldiklerini 8 kişi olduklarını açıklıyor. Almanlar yarma harekatı yapmışlar ABD askerlerini ikiye bölmüşler. Fonda konuşan moral subayının sesi Alman baskınlığını hissettiriyor. Askerlerden biri bu tehlikeli durum altında yerdeki elmaları farkedip ilgilenebiliyor. Bir kaçından ısırık alıyor. (Komik unsur) İlerleme kararı. Tercüman iççamaşırı gibi koruyacak olan bir askere emanet (Komedi unsuru)

38-Yüzbaşı askerlerin merak konusu. En çok da yeni üye sorguluyor. Nereli, nerede okumuş, vb. Onu ölen komandoların parçalarından üretmişler(Komedi) Yaşlı bir kadın gibi ağrıdığı için ayak bileklerine söylenerek ilerleyen asker. Bir aile iki çocuklu. Çocuklarını daha güvende olmaları için askerlere zorla veriyorlar. Yağmurda savaş devam ediyor.

BİR FİLM İZLERKEN KARAKTERLER BENİM EN YAKINIM OLUYOR. ARA VERDİĞİMDE BAŞLARINA NE GELDİĞİNİ MERAK EDİYORUM. FİLMİ GÜZEL BULDUYSAM BEYİN DALGAM ALFA MI DİYORLAR HAFİF DUMANLANIYOR. YANİ HAZ DUYGUM YÜKSELİYOR VE AKIŞA KAPTIRMAK DÜNYADAN KOPMAK HALİ YAŞIYORUM. BU SAHNEDE OLAĞANÜSTÜ BİR ŞEY YOK. SİVİL-ASKER KARMASI. ÇOCUKLARIN SİLAH YANINDA ÇATIŞMA ORTASINDA KONUŞLANMAK ZORUNDA OLUŞU, BİR SUBAYIN EMRİ NE OLURSA OLSUN DİNLENMELİ ANAFİKİRLİ GELİŞME: ÇOCUĞU ALMAMASINI SÖYLEYEN SUBAYINI DİNLEMEYEN ASKER ZAPATA VURULUYOR, ÇOCUK ZAR ZOR MEVZİDEKİ ASKERLERE GEÇİYOR, BİR YANDAN AİLESİNE SESİNİ DUYURMAK YANLARINA GİTMEK İÇİN AĞLIYOR. 7,8 YAŞLARINDA KIZ ÇOCUĞU. YARALI ASKERİN KIPIRDAMAMASI LAZIM. SNİPER VURDU. KARŞI ATAK İÇİN POZİSYON ALIYOR ABD Lİ SNİPER. VE YAĞMUR, YAĞMUR…HASSAS DÜRBÜN AYARI RÜZGARIN VARLIĞININ DİKKATE ALIMI…VURULAN ASKERİN DERDİ CEBİNDEKİ MEKTUBU ARKADAŞLARINA ULAŞTIRMAK. Hepsi kafasını kaldırmayıp sabretmesni öğütlüyor. SNİPER BU MEKTUP TRANSFERİNİ SESSİZ FİLM GİBİ DÜRBÜNÜNDEN İZLERKEN ABD SNİPER I FARKEDİYOR ama artık geç. Gözünden vuruluyor.

39-Çocuğun aileye geri döndüğünde babasını tokatlaması o kadar doğal bir refleks ki, tekrar bunun bir film sahnesi olduğuna inanmıyorum. Ailenin bir erkek çocuğu 4-5 yaşlarında ve kucaklarında da bir bebeği var. Fransızca anlamaya çalıştım ama anlaşılmıyor.  Zapata ölüyor. Mektubu arkadaşı alıyor. Künyesini yüzbaşı alıyor, çocukları alamama nedenini tekrar bu olduğunu vurguluyor, üzeri örtülüp yola devam ederken, canı cehenneme gönderilmek üzere Er Ryan’a  lakırdı savuran askerle yolculuk devam. Zaten bu grupta tanınmıyor. Bir bilgi edinemediler.(51,37 dk.)

40- Komik bir gelişme. Botundaki taşı çıkarmak için girdikleri bir yıkık binada oturmak üzereyken latayı kaydırıp duvarın yıkılmasıyla iki taraf askerleri karşı karşıya geliyor. İkisi de silahların bırakılmasına avaz avaz uyarıda bulunuyor. Aha centilmen savaşı. Silahları bırakmadılar kurşunu yediler. Abd indirdi Alman askerlerini.

41- Ryan bu birlikte imiş bulundu derken yanlış Ryan. Nasıl biri için kendilerini tehlikeye attıklarını ve bir arkadaşlarını kaybettiklerini merak eden gözlerle aralarından geçen yanlış Ryan’a bakıyorlar. Elbette bulamayacaklardı. Daha filmin yarısı bile olmadı. Onları balığa götüreceğinin hayaline kavuşamadan kardeşlerini kaybettiğini sanan askerlerin duyguları bir daha sınanıyor. Hiçbiri etkisiz kalamadı, üzüldüler. Çatışmada öldüklerini öğrenince aksaklığı farkeden delikanlı, ilkokulda olan kardeşlerinden bahsediyor.

42- Er Ryan’ın bulunup evine götürülmesi dandik bir görev olmaktan çıkıyor. Hitler’i yenmekten daha önemli oluyor. Bunu vermeyi nasıl başarıyor senarist ve yönetmen. İki komutan savaştaki son durumu kritik edip bilglerini ve görüşlerini paylaşıyorlar. Hedefte Paris ve Berlin varken, oradaki birlik komutanı kendisinin de erkek kardeşleri olduğunu, Yüzbaşı Miller’ın görevini önemli bulduğunu söylüyor. Başarmasını temenni diyebileceğimiz “bulun, eve götürün” talimatı ile gönüldaşlık yapıyor. Paraşüt birliğinden biri onların arasına düşmüştür. Ayağı kırıktır. Er Ryan ‘ın tahmini iniş bölgesini haritada işaretler.(1.4.51 dk.)

43- Elinin titremesinin savaşta başlayan bir rahatsızlık olduğunu ara ara gidip geldiğini öğreniyoruz (Merak unsuru 1. Seviye biiti) Artık askerliğin ona göre bir iş olmadığını söylüyor sağkolu. Yüzbaşının cevabı daha önce ortak tanıdıkları ellerinin üstünde yürüyen askeri hatırlatmak oluyor.(Wekio) Kısa ve ceketlere w şeklinde işiyor, nasıl komando olmuştu, KOPARZO hatırlanıyor. Adamlarından birinin ölümü, depresif yüzbaşı…(1.7.1 dk.) Teselli, belki on belki yirmi katını kurtarmıştır.

44-Bu defa kurtarılacak adam 1 kişi. Umuyor ki buna değer, uzun süren bir hastalığa çare bulur, ya da ampul gibi bir icat yapar???Aksi halde bir WEKİO yu, bir KOPARZO yu 10 RYAN a değişmeyeceğini söylüyor. Sağ koluna söylediği bu sözlerden, MİLLER ın sağlam bir komutan olduğunu görmüş oluyoruz. Adamlarına değer veriyor. Duygusal olarak bağlanıyor. Kararları ise onları korumak adına mantıksal.

45-Üç saatlik uyku süresi var, uyuyamıyorlar. Biri uyuyor. Anneler konuşuluyor. WAİT-Annesi gece çalışıp geç geliyor, beklemeye çalışıp uykuya dalıyor, erken geldiğinde ise uyuyor numarası yapıyor. Gözleri yaşlı hepsi anne derdinde. Diğeri,(RIWEN) geç gelsede annesinin onu uyandırdığını, kadının konuşma ihtiyacının hiç bitmediğini söylüyor. Anne duygusu daha donuk.

TANRI BİZİM YANIMIZDA İSE KARŞI OLAN KİM? (Felsefik soru) ÖYLE BİR TANRI TASAVVURUMUZ VAR Kİ, HER ZAMAN KORUR KOLLAR YARDIM EDER. ÖYLEYSE BU KADAR KARMAŞA ACI NE İÇİN VAR? SORUSUNU SORUYORUZ. TANRI YARDIM ETMİYORSA YETERİ KADAR ONUN RIZASINI KAZANAMAMIŞ, YAKINLAŞAMAMIŞIZDIR.

Son eleman(APIN) yüzbaşıya malum soruları soruyor.Yüzbaşının cevabı BAHİS MİKTARI NE KADAR? Haberi var bu konunun astları arasında malzeme edildiğinden…500 e kadar beklenilecek 1.000 e kadar yaşayamayabilirler (GERÇEKÇİ BAKIŞ) (1.12.07 Dk.)

46-Gece yola çıkılıyor, çatışma sonrası bir andayız. Yaralı askerler, esir Alman askerler, Er Ryan ı tanıyan yok. Yahudi kendini Almanlara lanse ediyor; Yudın (Yahudi olduğunu)…Şehit askerlerin künyelerine bakıyorlar. Dalga geçerek baktıkları için birliğin askerleri nefret bakışlarını yöneltiyor. Klasik bağırarak Er Ryan’ı tanıyan olup olmadığını soruyor. İşe yarıyor. Biri böyle bir isimle dolaşan birinden bahsediyor.

(Merak unsuru tırmandırılıyor)

47- Bilgi verecek askerin yanında bomba patlamış kulağı yaralı ve sesleri duymakta zorlanıyor. Yanlış anlamalar sonunda yazılı anlaşma yolu bulunuyor. Er Ryan köprü koruyacak bir Albay’ın ekibinde 20 km geridedir.(1.21.26 DK.)

 (İLK SOMUT VERİ İLE SEVİNİYORUZ. EN AZINDAN YAŞIYOR. ORDA KIYAMET KOPMUŞ, KİMSE BU ASKERLERİN BİR KİŞİYİ ARAMASINI DERT ETMİYOR. AMA BİR UÇAĞIN SIRF ÜST RÜTBELİ BİR SUBAYIN KENDİSİNİ KORUMAK İÇİN AĞIR BİR ZIRHLI YÜKLEMESİYLE AĞIRLAŞAN UÇAĞIN YERE ÇAKILDIĞINI ÖĞRENMEMİZ, BİR ÜST SUBAY YÜZÜNDEN UÇAKTAKİ 22 KİŞİNİN ÖLMESİ ÖYKÜSÜNÜ DİNLİYORUZ. KIZIYORUZ. KARŞILIĞI OLARAK BİR ERİN KURTARILMASI GEREK DİYE DÜŞÜNDÜRÜLÜYORUZ.)

48- Heyecan endişe olayın ciddiyeti MİLLER ın eli yine titremeye başlıyor. Hepsi endişeli.

YOLDAKİ ÖLÜ ASKERLER, SİNEK VIZILTISININ DUYURULMASI gerçekliği artırmış)

Bir radar istasyonu buluyorlar. Makinalı tüfek. Yüzbaşından hariç riski almak istemiyorlar ama MİLLER gelecek askerleri pusuya düşürme ihtimalini ortadan kaldırmak istiyor. Taktikler, görev dağılımı tamam. Operasyon başlıyor. Apın ilk defa çatışmada geride bırakılıyor ama dehşet içinde olduğunu yüzünden okuyoruz. Dürbünle takipte, biz de onun dürbünündeyiz. El bombaları geri fırlatılıyor.

ÖLÜ İNEĞE ATILAN KURŞUNDAN KAN FIŞKIRMASI SAÇMALIK.

Hedef temizleniyor. APIN dan malzemeler isteniyor. Harekete geçti, şükür. Annesini gece bekleyen asker kötü yaralı ve sıhhiye.(WAİT) 1.31.10

YARADAN KAN FIŞKIRMASI OLDUKÇA GERÇEKÇİ. HALİNİ ÇÖZMEK İÇİN KENDİSİNDEN ÇARE SORULUYOR. KURŞUN YARALARININ YERİNİ SORUYOR, O DA. ÇOK KANAYAN YERİNİN KARACİĞERİ OLDUĞUNU ANLIYOR. MORFİN TALEP EDEREK ARKADAŞLARINA YARDIMCI OLUYOR. PANİK HAVASINA EŞLİK EDİYORUZ.

Annesine seslenmesi ,eve dönmek istediğini söylemesi son sözleri oluyor.

49-Altı kişi kaldılar. Önceki ölenden emanet mektup Yüzbaşı ya geçti. Sinirle yaralı Alman askerine içlerinden biri tekme tokat girişiyor. İki askeri daha aynı şekilde girişiyor. Yüzbaşı tüfekleri doğrultan askerlerini durduruyor, hemen değil, diyor. Bağlayıp WAİT in mezarını kazdırıyorlar. JACKSON kolunu sıyrıldığını MİLLER farkedip hemen temizleyip sarmasını istiyor. Bir kaya arkasında mektubu okuyup ağlıyor, eli büyük titremede.(1.35.01Dk.)

AĞLAMA FASLI 2 DK SÜRDÜ. SAVAŞIN ACIMASIZLIĞINDA BİR KARAKTERİN İÇ ÇATIŞMASINA TANIKLIK EDİYORUZ. ASKERLERİNİ KORUMASI İÇİN ACIMASIZ DAVRANMAK ZORUNDA AMA HER CAN KAYBINDA ÜZÜNTÜSÜ BÜYÜK OLUYOR.BİR DE ZAVALLILAŞTIRILAN ESİR ALMAN ASKERİ VAR.ABD SEVGİSİNİ DİLLENDİRİYOR. ÖLMEMEK İÇİN MEZAR KAZMA İŞİNİN BİTMEDİĞİNİ SÖYLÜYOR.HİTLER E LANET OKUMA DA DAHİL

50-“O bir savaş esiri, teslim oldu” APIN’ dan inciler…

FİLMİN İKİ YÜZLÜLÜĞÜ, DEFALARCA TESLİM OLAN ASKERLERİ ÖLDÜRDÜKTEN SONRA BUNA MERHAMET ETTİKLERİ İLE ABD askerleri YÜCELTİLİYOR. İNANDIRICI DEĞİL. GÖZ BAĞI İLE SALIVERİLMESİNE ASKERLERİ ELEŞTİRİ GETİRİYOR. Reıben’ı durduran onun sağkolu.

51-MİLLER üzerine oynanan bahsi hatırlatıp daha önce bir sınıf öğretmeni olduğunu söylüyor.1.40.52

52-MİLLER ‘dan etkili bir tirat “Her öldürdüğüm insanın beni evimden uzaklaştırdığını hissediyorum”. Değiştim, karıma bu günleri nasıl anlatırım bilmiyorum. Sınıf öğretmeniyim dediğimde bu belli oluyor derlerdi ama burada herşey muamma. Er Ryan’ı bulmak benim eve dönüş biletimse öyle yapacağım. İsteyenin de istediğini yapmasına izin vereceğim. Birlikte arkadaşlarını gömerek toparlanıyorlar.1.43.50

53-Düz bir tarla- Sarı çiçekler ve yine aksiyon bir Alman zırhlısı, onu imha eden ekiple karşılaşmaları ve ER RYAN 1.46.38 DK.

BEKLENMEDİK BİR SÜRPRİZLE OLUYOR. İTİRAF ETMELİ Kİ ONU SONUNDA BULDULAR SAĞ SALİM DİYE SEVİNİYORUZ. GÜLEÇ ÇOCUK UĞRAŞMALARA DEĞDİĞİNİ DE DÜŞÜNDÜRÜYOR.

54-Er Ryan köprüyü arkadaşlarını bırakıp dönmek istemeyince kalıp köprü işini çözmek MİLLER a kalıyor. Hazırlıklar tamam. Başarısız olurlarsa son kalan sağ kişi köprüyü uçuracak. Planı bizimle de paylaşmış oluyor. Sakin bir bekleme süresi Edith Piaff şarkısı, hüzünlü sözleri, Asi askerin meme hikayesi…Titreyen MİLLER eli 2.3.15 dk.

55-Molozların ortasında MİLLER -ER RYAN Konuşması. Kardeşlerin sevgili hikayesinden biri. 2.7.30 dk.

56-Almanlar göründü. Kuleden aşağıya işaret diliyle rapor verilmesi yine bilmediğimiz bir ASKERCE olay. Adım adım ne olacağını biliyoruz. Tavşanı al(Tankların yolu istenen yere çevrilecek. Saldırabilecekleri yola çekilecek.) Yapışkan bomba, asker çoraplarının içinde tankın paletlerine fırlatılacak. Ellerinde kıt malzemeden bu çözümü MİLLER buldu(Sahra Kılavuzu) Harfi harfine oluyor. APIN ın yedek cephaneye ulaştırmaması, Alman askerin bıçaklama olayı vahşi savaş görüntüleri olarak beynimize kazılıyor.

BU ERKEKLER KADINLARI KONUŞAN, MEMELERDEN BAHSEDEN ORTALAMA ERKEK….AMA SAVAŞTA GÖZE ALDIKLARIYLA BİR KAHRAMANA DÖNÜŞÜYORLAR. HATIRALARI, ANNE SEVGİLERİ, SAVAŞTAN BIKMIŞLIKLARI VAR. MANTIKLARI ONLARA NEYİN DOĞRU NEYİN EĞRİ OLDUĞUNA DAİR FARKLI ŞEYLER SÖYLETTİRSE DE TEK AMAÇLARI NORMAL SIRADAN HAYATLARINA GERİ DÖNMEK.

ÜÇ OĞLUNU KAYBETMİŞ BİR ANNEYE DAYANAMAYACAĞIZ. ABD ORDUSU BİR ANNEYİ UFACIK BİR MUTLULUK VERME FIRSATI YAKALAMIŞSSA BUNUN GEREĞİNİ YAPAR. ORDU ANNELER İÇİNDİR.

57-Er Ryan a emir MİLLER’ın yanından ayrılmamak.

58-Aleyhlerine gelişiyor Birbir ölüyorlar. MİLLER da yine şok hali sessiz olaylar akışı…2.31.38 Dk.

59-2.36.52 uçak desteği HAK ET. MİLLER in son sözleri.

60-(BÖLÜM 5) Günümüze transfer ER RYAN yaşlı adam….Filmin başında şehitlikte karşılaştığımız…

61-İyi yaşamış Bayrak dalgasıyla son 2.42.21 dk.

SENARİST . Robert Rodat

1- ÖDÜLLÜ FİLM: Adı bizde ne gibi bir beklenti yarattı? İlk karşılamamız, karşılaşmamız nasıl?

2-Savaş sahneleri zaten çok kişi tarafından övülmüş, bu övgüyü hakediyor mu? Az bile mi? Abartılmış mı?

3-Kurgusu/Merak unsuru /seyrettirme düğümleri iyi miydi? Sıkılmadan 2 saat 38 dk. lık bir filmi izleyebildik mi? En çok nelere takıldık, merak ettik?

4-Neleri çok beğendik? Muhteşem, şaşırtıcı, başarılı geldiği yönler nelerdi?

5-Neleri beğenmedik? Abartılar, İnandırıcı olmayan, tamamen yapay kalmış yönler nelerdi?

6-Ana kahraman MİLLER (Tom Hanks) dışında hangi karakterle empati kurduk.

7-Felsefi argümanlar iyi miydi? Bizi düşündürdü mü? Kendi yolculuğumuza katkı sağladı mı?

9- İzlediğimiz filmlerle karşılaştırırsak tür olarak zevkimize ne kadar hitap etti? Savaş filmleri içinde yeri nedir?

10- Yönetmen’in başka filmlerini izledik mi? Karşılaştıralım.

11- Bu filmde yönetmen, senarist, görüntü yönetmeni hangisi başarı bakımından daha ön planda.

12- Roller nasıldı? Kendi film sektörümüz, oyuncularımız, toplumsal değer yargılarımızla karşılaştıralım.

 

ER RYAN’IN KURTARMA MESAJLARI:

1- ABD kutsal değerler için savaşır

2-Savaş dehşet vericidir, en munis insani bile katılaştırır, değiştirir.

3-Düşman için merhamet gösterme. Her canını bağışladığın sana ileride canına kastedecek bir sorun olarak döner.

4-Öğretmen toplum içinde çabuk tanınabilecek özellikler sergiler. Savaşta bu özelliklerini yitirir.

5-Bir kişi için başka insanlar tehlikeye atılabilir. O insan devletin bir amacına hizmet etmektedir. Dört evladından üçünü kaybetmiş bir anneyi savaşta olan en küçük evladına kavuşturmak….ANNELER YÜCEDİR, MUTLU OLMALIDIR.DEVLET MUTLU ANNELERİN DEVLETİ OLMALI, EVLADININ CANINI KORUYAN DEVLET OLMALI.

6-Normandiya Çıkartması çok zorlu olmuştur. Savaşın acımasız yüzü güçlü yaşanmıştır.

7-Sıhhiyeler ateş altında dahi yaralanan askerleri kurtarmaya çalışan idealist kişilerdir.

8-Savaş düzenli bir olay değildir. Ordu mensupları kaderiyle başbaşa kalıp anlık kararlar alırlar. Özellikle rütbeliler (en kıdemlisi) sorumluluk alıp emir komuta ile yeniden düzen oluşturmaya, göreve odaklıdır.

9-Yahudiler de 2.Dünya savaşı mağdurudur. Onların mezarları şehitlikte yıldız ile hristiyanlarınki haç ile sembolize edilir.

10-Savaş nörolojik, ruhsal, fiziksel sağlık sorunları oluşturur ama önemsemezsiniz.

11-ABD zulüm ve zalimler için dünyanın neresinde olursa olsun savaşa girer.

12-Kadın savaştan eve dönme sebepleridir. Anne ve eş olarak onları bekleyendir.

13-Kritik bir görevde, bir kişinin bile görev odaklı olması bazen o işin yapılmasına ve savaş politikalarının uygulanmasına yeterlidir.

14-Askerler her ne kadar silah kullanıp insan öldürse de insandırlar, duygulanırlar, üzülürler, ağlarlar hatta duygu durumları her an değişebilir. Sağlıklı kararlar vermek ve iş yapmak için soğukkanlı komutanlar gereklidir. Onlar duygudurumlarını ulu orta sergilemezler.

15-Savaş sahneleri Çanakkale Harbi ile benzeşmektedir. Alıntılandığı veya bilindiği; kontrollü veya kontrolsüz etkiler olduğu düşüncesindeyim.

SON SÖZ : Bu film küçük bir grupta değerlendirilmek için not alarak izlenmiştir. Bir film okuması metodunda elekten geçirilmeden not alma bölümü ham haliyle paylaşılmıştır. Film herkesçe izlenmeli. Hangi hayat görüşü, sanat anlayışına sahip olursak olalım kesinlikle çıkarımda bulunulacak bir örnek.

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

GÜMÜŞ SÖZ Sözün gücünü farkedeli epeyce yol aldık hayatta. Tadımız, tesellimiz, yoldaşımız, yârenimiz ve daha niceleri oldu söz benim için. Sözlerle dolu nice kitaplar.... İnsanoğlunun en değerli buluşu herhalde sesi söze, sözü yazıya dökmek....Sahibinin zerresi kalmamışken dünyada sözü yolculuğuna devam eder. Öyle bir sözdür ki o, doğduğu dilin gücünü yansıttığı ölçüde ömrü devam eder. Sözün gücüyle ruhlar inşa etmeyi isteyenlerin paylaşım mecraları bulmaları ne güzel şans!...