Gece Gidiyor
Gece Gidiyor
Halbuki sevinecek hiçbir şey yoktu ortalıkta
Herkes yamalardan varolma idi o kadar
Ve dikişleri bariz, elli hüzün renktendik
Her söküğümüz ilmek ilmek dağılırdı.
Oysa gökyüzü orda... Her duvarın ardı.
Ama herkesin duvarı gökten uzak!
Göğün yüzüyle boyalı
Bir yandan Kalamış Kah kuru Rüknettin
Bir yandan Yusufçuk havalandı kuyusuz kuytusuz...
Taze asılmış urgan kadar yükseğe
Yaralıdan, yardan, kendimizden
Devinerek yahut dövüşerek
Geçtik bir gecenin alnını
Hayır! Umudumuz vardı;
heybesizdik. Nihayetinde cebi deliklerdik.
Yüklensek bildiğimizi
umut hiç bir yere sığmazdı
ve mükeyye armağan bilenmiştik
varsaidik bi haziran devrimine.
Lakin!
Bir hışım cürretle traş olduk
yaka paça giyinip
taradık, bir acayip suretimizi
Tutunduk halkalıdan uzun ince bir geceye.
Üç güvercin, üç kuruşla, üç it misali.
Üç baykuşumuz kayıptı, gece nöbetçisiz hareket etti.
Üç şehir gittik beş geri,
bir yasal huduttan içeri.
Bin balya dikenli telle çevrildik
On bin tuğladan kaleyi eskittik
Dört ranzada sürgün ibaresi
Biri boş üçü Refik halid hikayesi
Bir yattık, bin kalktık gece bitmedi.
Saat 6:45 güneşinden bir gök asılmış duvara
Urgandaki yusufçuk gibi
Git başımdan hasret gâlesi
Benim vurulmaya gövdemde yer yok.
Tepkiniz nedir?