EVİM NERESİ 7

Denemeler

Ekim 3, 2023 - 10:11
Kasım 3, 2023 - 11:13
 0
EVİM NERESİ 7

Simülasyon süresince, teknik aletlerin bedenimle uyumlu çalıştırmayı öğrendim. Yapabileceklerim beni büyük bir şaşkınlığa düşürse de, umtlarımı da yeşertti. Neleri yapabileceğimi öğrenmek olağandışı güçleri olan bir varlık olarak kendimi algılamam dolayısıyla şımarmam mümkündü; ancak üstünlük taslama ihtimalim çoktan düşünülmüştü. Tıpkı bir çamaşır makinasının içine konulan çamaşırları hangi programla yıkanması isteniyorsa o düğmeye bastıktan sonra insiyatif alamayışı gibi programı değiştirmem, belirlenen yol dışına çıkmam çamaşır makinesi iken evleri süpüren robota dönüşmem mümkün değildi. Bilgilendirmeler, sınırlarım, görevler hepsi tanıtılmıştı.

        Bu dünyanın bireyi olarak farklılıklarımı ifşa edemezdim. Çalıştığım şirkette bir hesap uzmanı muhasebe elemanı olarak işime devam edeceğim, hesabını tuttuğum bilinen KBRN firması da dünya üstü düzenin bağlantısı olacaktı. 

                                                                    

      

        Bir hafta KBRN tecrübesinden sonra yine evdeydim. Ender bir olay benim için evden bir hafta uzak kalmak. VİP itibarı ile karşılandığımı itiraf etmeliyim. Annemin harika mantısı benim şerefime yapılmıştı. Çay, kahve keyfi, sohbet akşamın nasıl geçtiğini anlamadım. Saat ilerlediğinde odama geçtim. Yatağıma uzandım. Evimdeydim, alıştığım yumuşaklıkta ya da sertlikte bir zemine yapışmıştı sırtım. Tavanda her köşesini ezberlediğim belli belirsiz koyuluklar açıklıklar, tavanın sıvasını yapan ustanın el becerisinden evin şahsiyeti olmaya evrilmiş görüntüsünde gezindi gözlerim. Evin şahsiyeti! Bu tavana benden başka birileri daha bakmış mıydı benden önce? Benden sonra da bakacak mıydı? Acaba şu sağ köşeye doğru yamulan yerin görüntüsünden rahatsız olup başka bir malzemeyle kaplamaya karar verirse evin şahsiyeti nasıl etkilenirdi? Böyle ipe sapa gelmez düşünceler içinde yüzerken oda lambasının kenarından sarkan örümcek ağını farkettim. Bu da benim şahsiyetimi yansıtıyor: Pasaklı Sally! (Öyle bir film olduğunu hatırlıyorum.)

        Dişlerimi fırçalamak için hamle yaptım. Sonra yerdeki leke çarptı gözüme. Banyodan sonra odaya döndüğümde lekeyi incelemeye, elimi üzerinde gezdirmeye başladım. Birden yerden bir kapak açıldı, merdivenlerin indiğini farkettim. Evde hazırlık yapıldığını biliyordum, ama heyecanlandım. Evdekiler bunu farkederlerse nasıl izah edilirdi. Uyuduktan sonra odama kolay kolay kimse girmez. Uykumun bölünmesinden nefret ettiğim için daha önce bunu deneyen annemi, kardeşimi dehşetli bir sinir gösterisi ile geri püskürtmüşlüğüm ve pişman etmişliğim var. Ama bir hafta önce annem odama sessizce bakmaya cesaret etmişti. Olmadık sesler üretirsem yine onu meraklandırırım. Ruhen hazır olmadığımdan kapağı kapatıp yatağıma döndüm. Bir garip hissediyordum. Yatak, odam bana yabancılaşmıştı.

Kapıyı kilitledim. Odama vuran sokak ışığının yarı aydınlığında kapağı açarak aşağıya indim. Teknolojik bir sürü aletin olduğu bir oda beni karşıladı. Aşina geldiler. Masaya oturdum. Birden aletler aktif olmaya başladı. Bir ekrandan listeler akıyordu, diğer ekrandan harita diyemeyeceğim yüzey görüntüleri. Renkleri birbirinden ayrı satırlar, bölgeler oldukça güzel bir görüntü yansıtıyordu. Lunaparkın kocaman dönme dolabının merkezden dış çembere uzanan dikey çubuklardaki akışkan ve değişen renklerin coşkusu vardı. Bir müddet seyrettim.

                Yüzey görüntüsü olan ekran dikkatimi çekmeye ve daha fazla odaklanmaya başladım. Dünya yüzeyinin neresi olduğunu tahmin etmeye çalışırken dünya haritası belirdi önümde. Atmosferi, gökyüzünü, hava yolculuğu gerçekleştiren uçakları düşündüm, birden hava trafiği belirdi. Ben hangi yönü merak ediyorsam ekran o tarafa yöneliyordu. Zihnimle yönetiyordum adeta ekranı. Bir uçağın yön değiştirmesi dikkatimi çekti. Onu takip etmeye başladım. Görüntü gittikçe yaklaştı. Uçağın hangi hava yollarına ait olduğunu, numarasını görebiliyordum. Açılan bilgi kutucuğunda nereden nereye kaç yolcuyla uçuş yaptığını ne kadar süredir havada olduğunu, ne kadar yolu kaldığını görebildim. Yolcuları merak ederken yolcu listesi bilgileri ile belirdi önümde. Bir başka alfabede anlık görüntüde latin alfabesine dönüştü. Melikah diye bir ismin kadın mı erkek mi olduğunu merak ettim, hemen vesikalık bir fotoğrafı belirdi, inananamıyordum. Şaşkınlıktan gözlerinin ne kadar güzel olduğuna takılmışım, göz rengini ve canlı bakışını merak ettim. Birden ekranda uçuş koltuğunda bir kişi belirdi. Uyuyordu. Uçağın içinden anlık görüntü izlediğimi anladım. Gözlerimi kapadım. İstediğim görüntüye ulaşabiliyor olmam ne mucizeydi.

-Merhaba, demek kokpitinizi keşfettiniz.

-Merhaba, uçuş alanında mıyım. Neden kokpit dediniz?

-Size ait komuta odası anlamında söyledim. Buradan yüz yüze iletişimimiz olacak. Ama asıl amacı sizin gücünüze kapı aralamak. Buradan dışarıya enerjik bağlantılar var.

-Şahane bir şey. Çok etkilendim. Bu ekrandaki listeler nedir?

-Bilgi akışını size açtık. Yine merak ettiğiniz herşeyi zihninizle görebilirsiniz. Aslında bu ekranlara ihtiyacınız yok. Başlangıç ve uyumlanma süreci olarak düşünün. Ekranlara bizim ihtiyacımız var. Siz bize anlatmak istediklerinizi ekrandan ulaştırmanız kolay olsun diye.

-Benim buradan kalkmamam lazım. Bütün dünyayı elimin altına koydunuz. Bilemezsiniz neler geçiyor aklımdan şu an. İşe gitmeyi filan unuturum burada ben. Hele evdekilerin farketmemesini nasıl sağlayacağım bilmiyorum.

-Sorun olacak alanları siz bizim dikkatimize sunacaksınız ve birlikte çözüm üreteceğiz. Unutmayın farkedilmemek birinci önceliğimiz. Başkalarının dikkatine girersek engelleniriz. Bu yapacaklarımızdan vazgeçmek demek.

-Güzel işler yapacaksak niye saklamamız gerekiyor? Yoksa siz bana güzelleme yapıp, aslında art niyetli karanlık işler mi çevirmek istiyorsunuz?

-Elbette güzel işler, Gerekli müdaheleler yapacağız. Sence hangi karanlık işlerle elde edemediğimiz neyin peşinde olabiliriz? Gördünüz, imkanlarımız sizinkilerin çok ötesinde. Ancak sizinle yaşadığımız süreci her insanla paylaşamayız. Çoğu anlayamayacaktır. Anlaşılmayan şey de çoğu zaman düşman olarak bilinir. Gereksiz bir korku üretmek istemiyoruz. Anlayamadıkları pek çok şey yüzünden kendi dünyalarına ve bütün evrene zarar verecek eylemler yaptılar. Sence de öyle değil mi?

-Kendimi matah bir şey sanmaktan utanıyorum. Bence benim hiçbir ayrıcalıklı özelliğim yok. Bana sunduğunuz şeyleri başka herhangi biri de aynı şekilde sonuçlandırırdı. Ayrıcalığım sizin beni seçmenizde.

-Şu anda öyle görünebilir. Sonra daha iyi anlayacaksınız. Siz özel biri olarak var oldunuz.

-Anladım, her fırsatta çaba sarfedip kendimi çözeceğim. Bakalım şu ana kadar beni mutlu ettiği gibi mutlu edecek mi öğrendiklerim ve yeni gelişmeler. Söyleyecek bir şeyiniz yoksa gerçek dünyama döneyim.

-Elbette, görüşürüz.

Odama çıktığımda, sessizce kilidi açıp mutfaktan su içmeye geçtim. Evi kolaçan ettim. Farklı hiçbir şey yoktu. Kardeşim:

-Yatmadın mı sen hâlâ! Annem de bizi sessiz olun diye azarlayıp durdu.

-Uyumuştum, su içmek için uyanmışım. Ağzım kurumuş. İyi geceler….

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

GÜMÜŞ SÖZ Sözün gücünü farkedeli epeyce yol aldık hayatta. Tadımız, tesellimiz, yoldaşımız, yârenimiz ve daha niceleri oldu söz benim için. Sözlerle dolu nice kitaplar.... İnsanoğlunun en değerli buluşu herhalde sesi söze, sözü yazıya dökmek....Sahibinin zerresi kalmamışken dünyada sözü yolculuğuna devam eder. Öyle bir sözdür ki o, doğduğu dilin gücünü yansıttığı ölçüde ömrü devam eder. Sözün gücüyle ruhlar inşa etmeyi isteyenlerin paylaşım mecraları bulmaları ne güzel şans!...